Yüz Estetik Cerrahisi

Tedavilerimiz hakkında detaylı bilgi ve konsültasyon için bize ulaşabilirsiniz

Yüzde Yağ Enjeksiyonu

Yağ enjeksiyonları son yıllarda özellikle göz çevresi ve yüz bölgesinde oldukça popüler uygulamalar olarak ön plana çıkmaya başlamıştır. Aslında yüzde kullanılan dolgularda olduğu gibi temelde eksik hacmin tamamlanması amacıyla uygulanırken son yıllarda artık kök hücre etkilerinin de keşfedilmesi ile birlikte yüz ve göz çevresindeki dokularda gençleşme ve yenilenme amacıyla da kullanılmaktadır. Bu gelişmelerden dolayı yağ enjeksiyon teknikleri de kullanılacak bölgeye ve kullanılacak amaca göre farklılıklar göstermektedir.

Kliniğimizde sıklıkla farklı amaçlar için göz çevresi ve yüzde kişinin kendi yağından (otolog yağ) hazırlanan enjeksiyonlar kullanılmaktadır. Bunları temelde birkaç farklı şekilde kullanabilmekteyiz.

Geleneksel yağ enjeksiyonlarında vücudun başka bir bölgesinden alınan yağ dokuları yüzün belirli bölgelerinde hacim eksikliklerini tamamlamak amacıyla kullanılabilmektedir. Yıllar içerisinde, yapılan çalışmaların da ışığında farklı bölgeler için farklı uygulama teknikleri öne çıkmaktadır. Göz etrafı vücudumuzda ve yüzdeki en hassas bölgelerden bir tanesi olduğundan bu bölgede daha çok mikro ve nanofat teknikleri kullanılmaktadır.

Geleneksel yağ transferi teknikleri ile karşılaştırıldığında mikrofat enjeksiyonunda amaç daha küçük lobüllü halde transferi uygulamaktır. Bu amaç için karın bölgesi veya üst bacak üst veya dış kısımlarından alınan yağ dokuları mekanik olarak inceltilir ve yüzde, özellikle göz etrafında kullanılabilir hale getirilir. Göz etrafı dokuda cilt kalınlığı oldukça incedir ve vücudun diğer bölgeleri ile karşılaştırıldığında burada cilt altı yağ dokusu bulunmamaktadır. Bu nedenlerden ötürü bu bölgelerde oldukça küçük lobüllü, neredeyse sıvılaşmış yağ transferi (mikrofat) kullanmak daha iyi sonuçlar aldırır. Geleneksel yöntemde hemen cilt altında şişlikler, tomruklar oluşabilmekte ve bunların rehabilitasyonu oldukça zor olmaktadır bu nedenden dolayı göz çevresinde çok önerilmez.
Son yıllarda öne çıkan bir diğer yöntem de yağ hücrelerinin yapısındaki kök hücrelerin keşfedilmesi ile nanofat enjeksiyonu olmuştur. Bu yöntemde mikrofatlar mekanik olarak daha da inceltilmekte ve yağ hücrelerinin yapısındaki kök hücreler ortaya çıkarılmaktadır. Kök hücrelerin cildin yenilenmesi, yaşlanma ile ortaya çıkan kırışıkların düzeltilmesi ve yara iyileşmesi üzerine etkilerini ortaya koyan çok sayıda çalışma tıbbi literatürde yer almaktadır. Bu etkilerden faydalanmak amacıyla hazırlanan bu nanofat yağlar intradermal olarak yani cildin katmanları arasına enjekte edilerek kullanılır. Özellikle göz çevresi hassas dokularda kimi zaman göz çevresi estetik operasyonları (blefaroplasti) ile kombinlenerek de kullanılabilmektedir. Uygun yüzlerde doğru ellerde ve tabii ki doğru teknikle göz çevresi ve yüz için kullanılabilen yağ enjeksiyonları, özellikle mikro ve nanofat teknikleri oldukça iyi sonuçlar vermektedir. Kliniğimizde de sıklıkla kullandığımız bu yaklaşımlarda amaç artık sadece hacim eksiklerini doldurarak gidermek değil; özellikle yaşlanmanın ilk belirtilerinin kendini göstermeye başladığı göz çevresi hassas dokularda kök hücreler vasıtasıyla gençleşme ve yenilenme de sağlayabilmektir.