Yüz Estetik Cerrahisi

Tedavilerimiz hakkında detaylı bilgi ve konsültasyon için bize ulaşabilirsiniz

Alın Germe ve Kaş Kaldırma

Alın ve kaşlar yüzümüzde en göze çarpan bölgelerdendir. Oküloplastik ve yüz plastik cerrahi ile ilgilenen hekimlerin de tüm girişimlerde mutlaka dikkate alması gereken bölgelerin başında gelmektedir.

Alında ortaya çıkan enine ve dikine çizgiler ve kırışıklıklar kimi insanlarda yüzde yılların etkilerinin ilk olarak görülmeye başladığı bölgelerdir. Dolayısıyla yaşlanan bir yüzde bazı zamanlar ilk estetik hekim arayışları alın çizgilerini giderebilmek amacıyla olur. Bununla beraber kaşlarda düşüklük, göz kapakları üzerinde oluşturdukları baskı hem yorgun ve yıpranmış bir görüntü verir ve hem de kimi insanlarda görmeyi de zorlaştırarak ağırlık, yorgunluk hislerine neden olurlar. Hatta kimi insanda düşmüş ağır kaşlar özellikle okuma yazma gibi aktivitelerde ciddi yorgunluğa neden olmakta kişinin çalışma performansını bile oldukça ciddi biçimde etkilemektedir. Düşük kaşları kaldırmaya çalışan alın kasları yüzünden alın çizgileri daha da derinleşir ve belirginleşir.

Bir diğer önemli husus da günümüzde maalesef hatalı medikal işlemler veya hatalı yüz plastik cerrahi uygulamaları nedeni ile sıklıkla rastladığımız yanlış konumlanmış kaşlar, gözkapaklarının açılıp kapanmasında problem yaşayan hastalar, asimetrik alın çizgileri ve bazen mimiksiz betonlaşmış yüzlerdir. Çok fazla ve yanlış şekilde kaldırılmış kaşlar şaşkın, hayret etmiş veya korkmuş görünümlü olabileceği gibi hiç kıpırdamayan mimiksiz bir alın da doğal olmayan bir görünüme sahip olabilir.

Alın, kaşlar, gözler ve yüz ilişkisi oldukça önemlidir. Yüzle ilgili yapılacak işlemlerde oküloplastik ve yüz plastik cerrahisi ilkelerine hakim tecrübeli bir hekim ile ilerlemek muhtemel en iyi ve uzun ömürlü sonuçları getireceği gibi istenmeyen doğal olmayan görünümlerin oluşmasına da engel olacaktır.

Alın bölgesinde bütün bu problemlerin doğru tespiti uygun tedavi seçeneğinin belirlenmesinde oldukça önemlidir. Birtakım toksinler, dolgular ve lazer uygulamaları ile alın ve kaşlarla ilgili yaklaşımlar yapılabilir. Biz bu bölümde daha çok cerrahi olarak alın ve kaş bölgesinde rehabilitasyondan bahsedeceğiz.


Alın Germe

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi alın bölgesi yüzün neredeyse 1/3 ünü oluşturan oldukça önemli bir bölgedir. Bu bölgedeki kaslar yüz ifadelerinde çok sık kullanıldığı için zaman içerisinde hızla deforme olabilirler ve yaşlanmanın etkilerinin ilk olarak izlendiği bölgeler olabilirler. Ayrıca yine bahsettiğimiz üzere bu bölgede uygulanacak hatalı cerrahi işlemler şaşkın, korkmuş, heyecanlı gibi istenmeyen yüz ifadelerine sebep olabilirler. Temelde alın ve kaşları mutlaka birlikte değerlendirmekte fayda vardır. Günümüze kadar evrilerek uygulanan metodlara baktığımızda alın germeyi direk ve endoskopik olarak ayırabiliriz.

Koronal Alın Germe; bu yöntemde saçlı deri içerisinden yapılan kesi ile tüm alın bölgesi serbestleştirilir. Alın kırışıklıklarını oluşturan kaslara yapılan kesiler ile bu kırışıklıklar da hafifletilir. Fazla olan cilt dokusu saçlı deri ile birlikte çıkartılarak alın bölgesi yükseltilir. Bu işlem ile kaşlar da yükselecektir. Saçlı derinin çıkarılıyor olması ilerde saç kaybı yaşama ihtimali yüzünden pek fazla tercih edilmez. Ayrıca ön taraftaki saç hattının yükselmesi alın açıklığını arttıracağından bu bölgesi fazla geniş olan hastalarda pek tercih edilmez. Bir diğer önemli dezavantajı da bu yöntemde kaş kaldırmanın çok öngörülebilir olmamasıdır.
Saçlı deriye müdahale edilmek istenmediği zaman veya çok geniş alın yapısı söz konusu olduğunda alında yüksek bir alanda saçlı derinin hemen altından yapılacak kesiler ile alın ve kaşları kaldırmak mümkündür. Ancak kesi izlerinin her zaman iyi gizlenememesi, operasyon esnasında fazla miktarda kanama olması gibi olası komplikasyonları vardır.
Alın yapısının çok geniş olduğu ve derin kırışıklıkların bulunduğu hastalarda kaşlara biraz daha rahat ulaşabilmek amacıyla kullanılabilen bir yöntemdir. Derin kırışıklıklar içerisinden geçilerek yapılacak olan kesiler ile kaşların düşmesine ve iki kaş arasındaki derin çizgilere neden olan kaslara ulaşım sağlanabilir. Ne kadar estetik planlansa da alındaki kesile yüzünden cerrahi yara izleri (ki hiç istenmeyen bir durumdur) kalabilir, duyusal sinirlerin hasar görmesi ile uzun süreli hissizlik oluşabilir.

Alın ve kaşlarla ilgili müdahalelerdeki nispeten dezavantaj olarak sayılabilecek kesi yeri yara iyileşmesi problemlerinin önüne geçmek, saçlı deri alınmasını engellemek ve daha az kanamalı girişimler ile daha iyi manüplasyon yapabilmek adına son yıllarda endoskopik yöntemler ile bu bölgelere cerrahi yaklaşımlar geliştirilmiştir. Bu yöntemde saçlı deri içerisinden yapılan daha küçük kesiler ile girilir ve alın dokusu serbestleştirilir. Kaşlara ve kaşların aşağıya doğru çekilmesine neden olan depressör (indirici – aşağıya çeken) kaslara daha kolay ve güvenli bir şekilde ulaşılabilir. Böylece hem kaşlar daha etkili bir şekilde kaldırılabilir ve hem de kaş depressörleri yüzünden ortaya çıkan iki kaş arası kırışıklıklar da giderilebilir. Kesi yerleri saçlı deri arasında kaldığı için operasyon sonrası göze çarpan herhangi bir cerrahi yara izi kalmaz. İyileşme de açık yöntemlere göre nispeten daha iyi ve hızlı gerçekleşmektedir. Endoskopik alın germe ve endoskopik kaş kaldırma yöntemlerinde direk yapılan girişimlere göre kalıcılık bir miktar daha düşük olsa da yine de uzun yıllar etkilerini gösterir.

Uygun hastanın seçildiği durumlarda endoskopik kaş kaldırma ve alın germe ile kalıcı sonuçlar alınabilir. Kesi izlerinin gizli olması ve görece hızlı iyileşme süreci yöntemin en büyük avantajlarıdır. Oküloplastik ve yüz plastik cerrahi ilkelere hakim ellerde oldukça tatmin edici olabilmektedir.