Gözkapağı Düşüklüğü (Ptosis nedir ?)
Latince düşüklük anlamına gelen “ptosis” oftalmolojide üst göz kapaklarındaki düşüklüğü anlatmak için kullanılır. Üst göz kapakları hareketli dokular olduklarından açılıp kapanma fonksiyonunu yerine getirirler.
Ancak uyanıklık halinde düz karşıya bakışta (primer pozisyon) üst kapakların anatomik olarak belli bir yükseklikte olmaları görme fonksiyonu ve görme alanı için elzemdir. Bu yükseklik de gözün kornea tabakasının (en öndeki saydam bölge) sklera tabakası (beyaz kısmı) ile birleştiği sınırı yaklaşık 1-2 mm örtecek şekildedir. Ancak doğuştan veya ilerleyen yaş ile üst göz kapağı seviye kaybedebilir ve daha düşük bir pozisyona inebilir. Bu duruma ptosis (kapak düşüklüğü) adı verilir. Böyle bir durumda sadece estetik olarak asimetrik ve hoşa gitmeyen bir görüntü oluşmakla kalmaz aynı zamanda görme alanı daralır ve görme kötüleşir. Kişi bu duruma genellikle istemsiz olarak aynı taraftaki kaşı kaldırarak veya çeneyi kaldırarak çözüm bulmaya çalışır.
Üst göz kapağı düşüklüğü yani ptosis birçok farklı nedenden dolayı ortaya çıkabilir. İlerleyen yaş ile birlikte gözkapaklarını kaldıran kaslarda zayıflama veya yerinden ayrılmalar istatistik olarak en sık görülen nedendir. Aponörotik ptosis adı verilen bu durumda zamanın ve genetik yatkınlığın etkisiyle kasların çalışmaları bozulur ve gözkapakları olmaları gereken seviyeden daha aşağıya yer değiştirebilirler.
Ayrıca doğuştan bu kaslar zayıf veya fonksiyon görmüyor olabilir. Bu gibi durumlarda erken dönemde göz doktoru muayenesi oldukça önemlidir. Göz kapağı düşüklüğü (ptosis) olan kapakta göze giren ışık miktarı eğer kapak tarafından engelleniyorsa o gözde göz tembelliği gelişme riski ortaya çıkar. Bu yüzden erken yaşta da olsa kapak ameliyatı ile kapak seviyesi ayarlanmalı ve kapak düşüklüğü (ptosis) yüzünden görme kaybı gelişmesi önlenmelidir. Bunlarla birlikte bir takım nörolojik hastalıklar, iskelet kas sistemi ile ilgili rahatsızlıklar, tümör, travma gibi etkenler de göz kapaklarında düşüklüğe (ptosis) neden olabilir. Ptosis konusunda deneyimli bir göz hekiminin değerlendirmesi altta yatan neden ve uygun tedavi seçiminde oldukça önemlidir.
Uygulanacak tedavi bir takım nörolojik bozukluklar dışında genellikle cerrahidir. Lokal veya genel anestezi altında uygulanabilecek bir cerrahiyle amaç kapak seviyesini uygun noktaya çıkararak hem görmeyi korumak ve hem de estetik olarak daha simetrik ve güzel bir görünüm sağlamaktır.
Ptosis de (gözkapağı düşüklüğü) tedavi seçeneği cerrahidir. Operasyon lokal anestezi, sedasyon veya genel anestezi altında planlanabilir. Ptosis (kapak düşüklüğü) tipine, altta yatan patolojiye, hastanın yaşına göre göz kapak kıvrımından veya gözkapağı içerisinden yapılabilir. Gözkapağını kaldıran kasların çok zayıf oldukları ve fonksiyon gösteremedikleri durumlarda alındaki kaslar da kullanılabilir. Neden ve uygulanacak yöntem ne olursa olsun temel amaç düşük olan gözkapağını belli bir seviyeye yükselterek görmenin fiziki olarak bloke olmasını engellemektir. Estetik kaygı ve simetrik kapak görünümü özellikle bebek ve çocuklarda ikincil olarak önem arz eder. Hastalar operasyon sonrası genellikle aynı gün taburcu edilirler ve gözleri kapamaya gerek olmaz. Görece hızlı bir iyileşme döneminin ardından normal hayata dönebilirler.
Bütün bunlara rağmen her ne kadar hastalar açısından konforlu ve hızlı bir süreç olarak değerlendirilebilse de ptosis (gözkapağı düşüklüğü) oküloplastik ya da yüz plastik cerrahinin en incelikli ameliyatlarından bir tanesidir. Göz kapağı ve çevresinin son derece hassas dokusu, dokuların hareketli doğası, cerrahinin milimetrik planları ve altta yatan gözlerin sağlığını koruma mecburiyeti buna neden olan bazı etkenlerdir.
Dolayısıyla tanıdan plana ve uygulamaya kadar konu hakkında bilgili ve tecrübeli bir hekim ile ilerlemek başarı için en mantıklı seçenek olacaktır.