Yüz Estetik Cerrahisi

Tedavilerimiz hakkında detaylı bilgi ve konsültasyon için bize ulaşabilirsiniz

Kaş Kaldırma

Yüzün en önemli ve karakteristik bölümlerinden bir tanesi de hiç şüphesiz kaşlarımızdır. Estetik algısındaki değişikliklerle birlikte kaşlara yaklaşımın özellikle son yıllarda daha da ön plana çıkmaya başladığını görebiliyoruz. Öyle ki yüzle ilgili; özellikle göz çevresi, göz kapakları ile ilgili herhangi bir cerrahi veya medikal işlem planlandığında mutlaka kaşların şekli, pozisyonu, yapısını dikkate almak gerektiği algısı oturmaya başladı. Aslında doğru yaklaşım gerçekten de özellikle oküloplastik cerrahi konularında mutlaka kaşların da değerlendirmeye alınmasıdır.

Yapı olarak baktığımız zaman kaşlar erkek ve kadın yüzünde ve çocukluk, erişkinlik ve ileri yaşlarda farklılık gösterirler. Kadın yüzünde daha yaylı ve yüksek bir konumda yerleşirken erkek yüzünde daha alçak ve düz bir yapıda izlenir. Ayrıca ilerleyen yaşta pozisyon ve şekilde değişiklikler, yerçekiminin, zamanın etkisiyle aşağıya doğru düşme ve gözün üzerine, kapaklara doğru inme görülebilir.

Kısacası göz çevresi yapıların en önemlilerinden olan kaşlarımız oküloplastik cerrahinin temel ilgi alanlarından bir tanesidir ve yüzde, özellikle göz çevresinde planlanan herhangi bir işlemde yerleşimi, yapısı ve şekli mutlaka dikkate alınmalıdır.

Kaşlarla ilgili en sık görülen problemlerden bir tanesi de zaman içerisinde aşağıya doğru yer değiştirmeleridir. Kaş düşüklüğü, normal yaşlanma sürecinin parçalarından bir tanesi olarak değerlendirilebilse ve genetik yapı, aile yüz yapısı gibi durumlardan etkilense bile az ya da çok tüm insanların yüzlerinde izlenebilen bir olaydır. Düşen kaşlar daha yorgun, yıpranmış, yaşlı bir yüz görünümüne neden olabileceği gibi bazı durumlarda göz kapakları üzerinde ağırlık yaparak görmeyi etkileyecek ve hatta görme alanını daraltacak hale gelebilirler. Oküloplastik ve yüz cerrahisi ile ilgilenen bir hekim gözkapakları ve kaşları mutlaka birlikte değerlendirmelidir. Gözkapakları üzerindeki direk etkileri dolayısıyla düşük kaşlar sadece estetik değil zaman zaman fonksiyonel olarak da düzeltilme ihtiyacı doğururlar. Düşük kaşların göz kapakları ve göz üzerinde yaptığı baskıyla kişiler alındaki kasları istemsiz olarak kullanarak kaşları kaldırmaya çalışırlar. Bu durum da alında enine kırışıklıkların ortaya çıkmasına neden olur ve yaşlı ve yorgun görünümü daha da belirginleştirir.

Direk kaş kaldırma dediğimiz yöntemde kaşların üzerinden yapılan estetik kesiler ile kaşın tamamı veya belli bir kısmı kaldırılabilir. Direk kaş kaldırma, kaşın hemen üzerinden girilerek gerçekleştirilebildiği için aslında en kuvvetli yöntemlerden bir tanesidir. Özellikle genç hastalarda oldukça kalıcı ve başarılı sonuçlar alınabilir. İleri yaşlı hastalarda da sıklıkla kullanılabilen bir yöntemdir, üst veya alt kapak blefaroplasti ile de sıklıkla kombine edilebilen bir yöntemdir. En başarılı olduğu durumlardan bir tanesi yüz felci (fasyal paralizi) geçirmiş hastalardır. Bu hastalarda alındaki (frontal) kas hareketleri de sınırlı ve hatta bazen hiç olmadığından düşük olan kaşın direk kaldırılması en kalıcı ve başarılı sonucu verir.

Direk kaş kaldırma operasyonu lokal anestezi, sedasyon veya genel anestezi altında uygulanabilir. Operasyon öncesi yapılan işaretlemeler ile düşük olan kaşın kaldırılacağı seviye belirlenir. Kaşların hemen üzerinden yapılan estetik kesiler ile kaş serbestleştirilerek istenilen seviyeye kaldırılır. Daha önceden de bahsettiğimiz gibi yüzdeki diğer cerrahi operasyonlarla sıklıkla blefaroplasti ile kombinlenebilir. Hastanede yatış gerektirmediğinden hastalar aynı gün taburcu edilebilir. Genellikle 7-10 gün içerisinde dikişler alınır. Operasyondan 2-3 hafta sonra büyük oranda normal hayata dönüş olur. Tabii sonuçta yüzde ve vücudun diğer bölgelerinde olduğu gibi tam cerrahi iyileşme diyebilmek için 6-8 ay bazen 1 yıl hastalar izlenebilir. Direk kaş kaldırma doğru hastada uygulandığında oldukça başarılı ve uzun ömürlü bir yöntemdir. En büyük dezavantajı kaşın hemen üzerinden yapılan kesiyle direk olarak yaklaşıldığı için yara yerinin çok iyi korunması gerekliliğidir. Kesi olan yerde yara dokusu gelişme ihtimali olduğundan dolayı operasyon sonrası dönemde çok iyi UV koruma, gerekli görülürse yara iyileşmesi ile ilgili silikon bazlı pomadlar uygulanabilir. Yara iyileşmesi ve yara izi dışında simetri ile ilgili problemler olabilir. Ancak dikkatli ve doğru bir operasyon öncesi planlama ile bunun önüne geçilebilir.

Oküloplastik ve yüz plastik cerrahide önemli yaklaşımlardan biri olan direk kaş kaldırma doğru hasta seçimi ve dikkatli pre-operatif (operasyon öncesi) planlama ile oldukça güçlü ve kalıcı bir yöntemdir. Oküloplastik cerrahi tecrübesi olan doğru ellerde tatmin edici sonuçlar alınacaktır.

Her ne kadar düşük kaşları direk olarak kaldırmak cerrahi olarak mümkün ve en iyi sonuç veren yöntemlerden bir tanesi olsa da özellikle yara iyileşmesi ve yara dokusu oluşması riski yüzünden kimi hastalarda indirek kaş kaldırma yöntemi de tercih edilebilir. Bu yöntemde kaşlar blefaroplasti kesisi içerisinden girilerek kaldırılabilir. Yara izi oluşumunu önlemek dışında üst kapak blefaroplasti ile kombine planlanan durumlarda da blefaroplasti kesisi içerisinden indirek kaş kaldırma tercih edilebilir.

Direk kaş kaldırma ile kıyaslandığında blefaroplasti kesisi içerisinden yapılan indirek kaş kaldırma, nispeten daha zayıf ve kısa ömürlü bir yöntemdir ancak uygun hastalar tercih edildiğinde tatmin edici sonuçlar alınabilir.

Üst kapak blefaroplasti kesisinden. Yapılan indirek kaş kaldırma lokal anestezi, sedasyon veya genel anestezi altında yapılabilir. Genellikle operasyon öncesinde hasta oturur pozisyonda iken kaşın kaldırılması planlanan yükseklik işaretlenir. Kesi yeri üst göz kapağı cilt kıvrımı içerisinde olduğu için (blefaroplasti kesisi) herhangi bir şekilde kaş çevresinde kesi, dikiş, yara izi olmaz. Hastanede yatmayı gerektirmeyen bir prosedür olarak hasta açısından da oldukça konforludur. Genellikle blefaroplasti operasyonu ile eş zamanlı olarak kaş çevresindeki ödem de iyileşir.

Direk kaş kaldırmaya göre nispeten daha az kuvvetli ve daha kısa ömürlü sonuçlar verse de oküloplastik ve yüz plastik cerrahisinde tecrübeli ellerde oldukça başarılı ve tatmin edici olabilir.