Oküplastik

Tedavilerimiz hakkında detaylı bilgi ve konsültasyon için bize ulaşabilirsiniz

Göz Kapağı Tümörleri / Göz Kapağı Kanserleri

Tümör kelime anlamı olarak vücutta herhangi bir yerde aslında orada bulunmaması gereken yer kaplayan bir lezyon veya kitle varlığını ifade eder. Bu kitleler iyi huylu olabildikleri gibi kötü huylu da olabilirler. Vücudun diğer organlarında olduğu gibi gözlerde ve göz etrafındaki yapılarda da bu tür yer kaplayan lezyonlar- tümörler- bulunabilir ve hatta oldukça yaygın oldukları söylenebilir. İyi tarafından bakılacak olursa bu tümör ve lezyonların birçoğu göz kapaklarındaki ter ve yağ bezlerinden, kirpik köklerinden ve cilt yapılarından kaynaklanan iyi huylu oluşumlardır. Yine de bazı kapak lezyonları kötü huylu olabilir (göz ve çevre dokulardaki kanserler) ve bu oluşumlara karşı dikkatli ve tetikte olmak gerekir.

Göz çevresindeki yumuşak dokularda başlıca göz kapaklarında görülen kötü huylu-kanser- lezyonların en sık karşılaşılan tipi bir cilt kanseri türü olan “bazal hücreli karsinom” dur.

Gözkapağı kanserleri aslında bir çeşit epitelyal tümör (cilt kanseri) olarak düşünülebilir. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi aile öyküsü ve genetik yatkınlık yüz ve göz çevresi yapılarda görülen kanserlerin etyolojisinde önemli rol oynamaktadır. Bununla birlikte yüzümüz vücudumuzda dış etkenlere özellikle UV radyasyona en sıklıkla maruz kalan bölgedir. Özellikle göz etrafındaki dokular oldukça narin yapıları dolayısıyla bu dış etkenlerden en çok ve en kötü etkilenen bölgelerin başında gelir. Sigara gibi zararlı alışkanlıklar da yüzde ve göz etrafında kanserojen dönüşümü tetiklediği bilinen önlenebilen faktörlerin başında gelir. Dolayısıyla yüz ve göz çevresi dokularda sıklıkla iyi huylu ve kötü huylu tümörler izlenebilir. Literatüre bakıldığında tüm yüzde görülen iyi huylu kitlelerin en sık görüleni papillomlar iken kötü huylu olanların en sık görülenlerinin başında bazal hücreli karsinom gelir.

Cildimizin tabakaları arasında bulunan bazal hücreler bilinen cilt kanserlerinin neredeyse yüzde 80’nin sebebidir. Gözkapaklarında genellikle alt kapaklarda yüzeyden kabarık lezyonlar olarak başlarlar. Bunlar genellikle kötü sınırlı, dokunulduğunda kanayabilen, zamanla ülsere olan, iyileşmeyen yaralar gibidir. Göz kapaklarında bazal hücreli karsinomlar genellikle yavaş büyüme seyri gösterir ancak zaman içerisinde büyüyüp derinleşerek göz kapaklarını, gözün komşu yapılarını ve hatta gözün kendisini zedeleyebilirler. Gözlerde sulanma ve yaşarmanın arttığı bir diğer durum ise yukarıda da bahsettiğimiz üzere gözyaşı drenaj sisteminde bir tıkanıklık oluşmasıdır. Aslında literatüre bakıldığında bu durum gözde sulanmanın (epifora) en sık nedenidir. Kullanılan gözyaşının atılamadığı bu gibi durumlarda sorun kronikleşerek göz çevresi dokularda ve hatta gözün kendisinde birtakım patolojilerin görülmesine sebebiyet verebilir. Bu tür durumlarda gözyaşı ve drenaj sistemi konusunda tecrübeli, oküloplastik cerrahi ilkelere hakim bir hekim tarafından değerlendirilmek elzemdir. Epiforanın (gözde sulanma) başlıca nedenleri;
  • Gözyaşı boşaltım sisteminde bir tıkanıklık (en sık görülen neden)
  • Kronik kuru gözler veya göz yüzeyinde kronik irritasyon yaratan durumlar (ikinci en sık neden)
  • Göz kırpma ile çalışan pompa mekanizmasının atık gözyaşını boşaltım sistemine yönlendirmekte yetersiz kalması
  • Enfeksiyonlar
  • Alerjik reaksiyonlar
  • Yabancı cisim kaçması
  • İmmünolojik rahatsızlıklar
Cildimizin tabakaları arasında bulunan bazal hücreler bilinen cilt kanserlerinin neredeyse yüzde 80’nin sebebidir. Gözkapaklarında genellikle alt kapaklarda yüzeyden kabarık lezyonlar olarak başlarlar. Bunlar genellikle kötü sınırlı, dokunulduğunda kanayabilen, zamanla ülsere olan, iyileşmeyen yaralar gibidir. Göz kapaklarında bazal hücreli karsinomlar genellikle yavaş büyüme seyri gösterir ancak zaman içerisinde büyüyüp derinleşerek göz kapaklarını, gözün komşu yapılarını ve hatta gözün kendisini zedeleyebilirler. Gözlerde sulanma ve yaşarmanın arttığı bir diğer durum ise yukarıda da bahsettiğimiz üzere gözyaşı drenaj sisteminde bir tıkanıklık oluşmasıdır. Aslında literatüre bakıldığında bu durum gözde sulanmanın (epifora) en sık nedenidir. Kullanılan gözyaşının atılamadığı bu gibi durumlarda sorun kronikleşerek göz çevresi dokularda ve hatta gözün kendisinde birtakım patolojilerin görülmesine sebebiyet verebilir. Bu tür durumlarda gözyaşı ve drenaj sistemi konusunda tecrübeli, oküloplastik cerrahi ilkelere hakim bir hekim tarafından değerlendirilmek elzemdir. Epiforanın (gözde sulanma) başlıca nedenleri;
  • Gözyaşı boşaltım sisteminde bir tıkanıklık (en sık görülen neden)
  • Kronik kuru gözler veya göz yüzeyinde kronik irritasyon yaratan durumlar (ikinci en sık neden)
  • Göz kırpma ile çalışan pompa mekanizmasının atık gözyaşını boşaltım sistemine yönlendirmekte yetersiz kalması
  • Enfeksiyonlar
  • Alerjik reaksiyonlar
  • Yabancı cisim kaçması
  • İmmünolojik rahatsızlıklar
Cildimizin tabakaları arasında bulunan bazal hücreler bilinen cilt kanserlerinin neredeyse yüzde 80’nin sebebidir. Gözkapaklarında genellikle alt kapaklarda yüzeyden kabarık lezyonlar olarak başlarlar. Bunlar genellikle kötü sınırlı, dokunulduğunda kanayabilen, zamanla ülsere olan, iyileşmeyen yaralar gibidir. Göz kapaklarında bazal hücreli karsinomlar genellikle yavaş büyüme seyri gösterir ancak zaman içerisinde büyüyüp derinleşerek göz kapaklarını, gözün komşu yapılarını ve hatta gözün kendisini zedeleyebilirler. Gözlerde sulanma ve yaşarmanın arttığı bir diğer durum ise yukarıda da bahsettiğimiz üzere gözyaşı drenaj sisteminde bir tıkanıklık oluşmasıdır. Aslında literatüre bakıldığında bu durum gözde sulanmanın (epifora) en sık nedenidir. Kullanılan gözyaşının atılamadığı bu gibi durumlarda sorun kronikleşerek göz çevresi dokularda ve hatta gözün kendisinde birtakım patolojilerin görülmesine sebebiyet verebilir. Bu tür durumlarda gözyaşı ve drenaj sistemi konusunda tecrübeli, oküloplastik cerrahi ilkelere hakim bir hekim tarafından değerlendirilmek elzemdir. Epiforanın (gözde sulanma) başlıca nedenleri;
  • Gözyaşı boşaltım sisteminde bir tıkanıklık (en sık görülen neden)
  • Kronik kuru gözler veya göz yüzeyinde kronik irritasyon yaratan durumlar (ikinci en sık neden)
  • Göz kırpma ile çalışan pompa mekanizmasının atık gözyaşını boşaltım sistemine yönlendirmekte yetersiz kalması
  • Enfeksiyonlar
  • Alerjik reaksiyonlar
  • Yabancı cisim kaçması
  • İmmünolojik rahatsızlıklar
Cildimizin tabakaları arasında bulunan bazal hücreler bilinen cilt kanserlerinin neredeyse yüzde 80’nin sebebidir. Gözkapaklarında genellikle alt kapaklarda yüzeyden kabarık lezyonlar olarak başlarlar. Bunlar genellikle kötü sınırlı, dokunulduğunda kanayabilen, zamanla ülsere olan, iyileşmeyen yaralar gibidir. Göz kapaklarında bazal hücreli karsinomlar genellikle yavaş büyüme seyri gösterir ancak zaman içerisinde büyüyüp derinleşerek göz kapaklarını, gözün komşu yapılarını ve hatta gözün kendisini zedeleyebilirler. Gözlerde sulanma ve yaşarmanın arttığı bir diğer durum ise yukarıda da bahsettiğimiz üzere gözyaşı drenaj sisteminde bir tıkanıklık oluşmasıdır. Aslında literatüre bakıldığında bu durum gözde sulanmanın (epifora) en sık nedenidir. Kullanılan gözyaşının atılamadığı bu gibi durumlarda sorun kronikleşerek göz çevresi dokularda ve hatta gözün kendisinde birtakım patolojilerin görülmesine sebebiyet verebilir. Bu tür durumlarda gözyaşı ve drenaj sistemi konusunda tecrübeli, oküloplastik cerrahi ilkelere hakim bir hekim tarafından değerlendirilmek elzemdir. Epiforanın (gözde sulanma) başlıca nedenleri;
  • Gözyaşı boşaltım sisteminde bir tıkanıklık (en sık görülen neden)
  • Kronik kuru gözler veya göz yüzeyinde kronik irritasyon yaratan durumlar (ikinci en sık neden)
  • Göz kırpma ile çalışan pompa mekanizmasının atık gözyaşını boşaltım sistemine yönlendirmekte yetersiz kalması
  • Enfeksiyonlar
  • Alerjik reaksiyonlar
  • Yabancı cisim kaçması
  • İmmünolojik rahatsızlıklar
Cildimizin tabakaları arasında bulunan bazal hücreler bilinen cilt kanserlerinin neredeyse yüzde 80’nin sebebidir. Gözkapaklarında genellikle alt kapaklarda yüzeyden kabarık lezyonlar olarak başlarlar. Bunlar genellikle kötü sınırlı, dokunulduğunda kanayabilen, zamanla ülsere olan, iyileşmeyen yaralar gibidir. Göz kapaklarında bazal hücreli karsinomlar genellikle yavaş büyüme seyri gösterir ancak zaman içerisinde büyüyüp derinleşerek göz kapaklarını, gözün komşu yapılarını ve hatta gözün kendisini zedeleyebilirler. Gözlerde sulanma ve yaşarmanın arttığı bir diğer durum ise yukarıda da bahsettiğimiz üzere gözyaşı drenaj sisteminde bir tıkanıklık oluşmasıdır. Aslında literatüre bakıldığında bu durum gözde sulanmanın (epifora) en sık nedenidir. Kullanılan gözyaşının atılamadığı bu gibi durumlarda sorun kronikleşerek göz çevresi dokularda ve hatta gözün kendisinde birtakım patolojilerin görülmesine sebebiyet verebilir. Bu tür durumlarda gözyaşı ve drenaj sistemi konusunda tecrübeli, oküloplastik cerrahi ilkelere hakim bir hekim tarafından değerlendirilmek elzemdir. Epiforanın (gözde sulanma) başlıca nedenleri;
  • Gözyaşı boşaltım sisteminde bir tıkanıklık (en sık görülen neden)
  • Kronik kuru gözler veya göz yüzeyinde kronik irritasyon yaratan durumlar (ikinci en sık neden)
  • Göz kırpma ile çalışan pompa mekanizmasının atık gözyaşını boşaltım sistemine yönlendirmekte yetersiz kalması
  • Enfeksiyonlar
  • Alerjik reaksiyonlar
  • Yabancı cisim kaçması
  • İmmünolojik rahatsızlıklar