Refraktif Cerrahi

Tedavilerimiz hakkında detaylı bilgi ve konsültasyon için bize ulaşabilirsiniz

Excimer Lazer

Keskin ve tam bir görme hepimiz için oldukça önemlidir. Ne var ki toplumun büyük çoğunluğunda görmeyi bir şekilde etkileyen myopi, hipermetropi veya astigmatizma olarak adlandırabileceğimiz kırma kusurları bulunmaktadır. Bunlar genellikle genetik yatkınlık ile de oldukça yakından ilişkilidir yani aile öyküsü bu tür kusurların varlığında temel faktörlerden bir tanesidir. Yine de nadiren de olsa zaman içerisinde bir takım çevresel faktörlere bağlı gelişen kırma kusurları (okul çağı myopisi gibi) görülebilmektedir.

Lazer ile kırma kusurları tedavisi neredeyse yarım yüzyıllık bir geçmişi olan ve tüm dünyada milyonlarca hastaya uygulanmış bir cerrahi yöntemdir. Bu müdahalelerde temel amaç lazer vasıtasıyla gözün en öndeki kornea tabakasının kırıcılığını değiştirerek kırma kusurunun düzeltilmesidir. Farklı türdeki kırma kusurları için farklı yöntemler tercih edilebilir. Her alanda olduğu gibi teknoloji ve tıptaki gelişmeler bu alanda da ilerlemelerin önünü açmıştır. Mikro bıçaklar ile başlayan kornea kesileri günümüzde lazer ile neredeyse kusursuz bir şekilde uygulanabilmektedir.

Farklı tip kırma kusurlarına ve farklı göz yapılarına göre kullanılabilecek lazer ve yöntem değişiklik gösterse de günümüzde öne çıkan başlıca yöntemler şunlardır.

PRK (Fotorefraktif Keratotomi)

Bu yöntemde kornea yüzeyindeki en dış katman (kornea epiteli) soyularak laser uygulanır. Amaç kornea eğimini değiştirerek kırma kusurunu gidermektir. İlk uygulanan yöntemlerden bir tanesidir. Kornea yüzeyindeki doku soyularak uygulandığı için her ne kadar kontak lens ile koruma yapılsa da ilk gün oldukça ağrılı geçebilir. Lasek adı verilen bir diğer yöntemde bu en dış katman özel bir yöntemle kaldırılarak tekrar yerine yerleştirilir.

Lasik

PRK dan sonra geliştirilen ve şu an dünyada en çok uygulanan yöntemdir. Kornea belli bir kalınlıkta kesilerek üst yüzey yaprak şeklinde açılır. Lazer ile tedavi ara katmana uygulanır ve kornea eğimi istenilen şekilde değiştirilir. Yaprak şeklinde açılan ancak kesilip çıkartılmayan bölüm tekrar yerine yerleştirilir. Herhangi bir dikiş kullanılmaz.

Dokunun tedavi uygulanan bölgenin üstünü örterek kapatması nedeniyle operasyon sonrası ağrı neredeyse hiç olmaz. Oldukça konforlu ve hızlı iyileşen bir yöntemdir. Korneada hazırlanan bu katman mikrokeratom dediğimiz mikro bıçaklarla hazırlanabildiği gibi femtosaniye lazer ile de oluşturulabilir. Femtosaniye lazerle oluşturulduğunda istenilen derinlikte ve keskinlikte kusursuz şekilde oluşturulabilmektedir.

Smile Lazer

Son yıllarda öne çıkmaya başlayan bu yeni yöntemde korneanın eğimini değiştirmek için kornea katmanları arasından femtosaniye lazer ile kesilerek ayarlanmış parçalar çıkarılmaktadır. Kornea kalınılığı lasik için uygun olmayan veya çok yüksek numaralarda uygulanma alanı bulmaktadır.
Lazer öncesi hasta mutlaka ayrıntılı bir göz muayenesi olmalıdır. Bu muayenede hem gözün refraktik (kırma) durumu teyit edilmeli hem de lazer ile tedaviye engel bir göz hastalığı varlığı olup olmadığı dikkatlice incelenmelidir. Görme tayini muayenelerini takiben damlalı ölçümler alınmalı, biomikroskopik ve fundus muayeneleri yapılmalıdır. Altta yatan bir göz kuruluğu lazer ile kırma kusuru tedavisi planlanan hastalarda özellikle önemlidir. Ayrıca göz tansiyonu (glokom) veya diabetik retinopati (diyabete bağlı retina hasarı) atlanmaması gereken hastalıklardır. Bu tür durumlarda öncellikle mevcut rahatsızlıkların tedavisine odaklanılmalıdır. Altta yatan hastalıklar konusunda herhangi bir problem yok veya tedavisi yapıldıysa ayrıca göz anatomik olarak lazer ile tedaviye uygunsa artık gözlükten kurtulmak için tedavi planlanması yapılabilir.
Lazer ile kırma kusuru operasyonu planlanan hastalar mutlaka operasyondan önce, hatta ideal olarak muayenelerden bir hafta, 10 gün önce kullanmakta oldukları kontakt lensleri bırakmalıdırlar. Operasyon günü makyaj, krem, yüz göz temizleme jeli gibi kimyasallar uygulanmamalıdır. Ameliyat genellikle topikal anestezi (göz damlası ile göz yüzeyinin uyuşturulması) ile uygulanır. Seçilecek yönteme göre operasyon süresi her göz için 5-10 dakika ile 30 dakika arasında değişir. Operasyon sonrası koruyucu bir gözlük ve topikal damlalar ile hastalar taburcu edilebilirler. İlk gün koruyucu gözlüğün takılması, mümkünse televizyon izlenmemesi, bilgisayar, telefon kullanılmaması ve olabildiğince dinlenilmesi önerilir. Lasik yönteminde pek olmasa bile (kapalı bir uygulama olduğundan) PRK sonrası ilk gün ciddi ağrı sıkıntısı olabilmektedir. Gözlerin mümkün olduğunca kapalı tutulması, koruyucu gözlüğün ve operasyon sonrası tedavi için verilen damlaların kullanılması bir parça rahatlatıcı olacaktır. Operasyondan bir sonraki gün hastalar muayene edilir. Genellikle ikinci gün oldukça rahat geçer. Koruyucu gözlük alınır ancak topikal damlalar ile tedavi bir süre daha devam eder. İlk haftalarda ağır sporlardan, havuz ve denizden kaçınmak gerekmektedir. Makyaj da yine bir süre uygulanamaz. Doktorunuzun kontrolleri doğrultusunda normal hayata kademeli olarak geçilir.
18 yaşını geçmiş, görme muayene ve takiplerinde kırma kusurları son yıllarda artık çok ilerlemeyen veya değişmeyen, göz yapıları anatomik olarak uygulanabilecek herhangi bir tipte lazere uygun, altta yatan daha ciddi bir başka göz hastalığı olmayan kişiler lazer ile kırma kusuru düzeltme (gözlükten kurtulma) ameliyatı olabilirler. Ayrıntılı bir muayene ve doğru şekilde kurulan hekim hasta ilişkisi her hastaya en uygun yöntemin seçilmesi ve başarılı bir cerrahi sonuç alınması açısından son derece önemlidir.
Lazer ile uygulanan tedaviler gözümüzün kornea adı verilen en dış saydam tabakasının eğimini ve kırıcılığını değiştirmek üzere kurgulanmıştır. Katarakt ise gözümüzün içerisindeki saydam lensin (merceğin) opaklaşması, saydamlığını yitirmesi durumudur. Katarakt ameliyatında yapılan iş, gözün içerisindeki bu yapısı bozulmuş, saydamlığını yitirmiş lensin alınarak yerine yapay göz içi merceği konulmasıdır. Lazerin uygulandığı kırma kusurları (myopi, hipermetropi, astigmatizma) ile katarakt farklı yapıların bambaşka durumlarıdır. Gençlik yıllarında lazer uygulanmış hastalar ilerleyen yaşlarda katarakt olduklarında normal bir katarakt ameliyatı ile bu hastalığın tedavisi mümkündür. Daha önceden olunmuş lazer katarakt operasyonuna engel olmaz.
Kırklı yaşlardan sonra yakın görmenin bozulması yaş ile birlikte ortaya çıkan dejeneratif değişikliklerden bir tanesidir ve neredeyse herkesin başına gelecek bir durumdur. Presbyopi olarak adlandırılan bu durumda temel patoloji gözümüzün içerisindeki merceğin uzağa ve yakına odaklanmasının yitirildiği multifaktöryel bir durumdur. Dolayısıyla korneaya uygulanacak herhangi bir lazer cerrahisi ile bu durum tedavi edilemez. Günümüzde yakın görme bozukluğu için en güncel tedaviler göz içi akıllı mercekler olarak öne çıkmaktadır. Yine de yakın görme ile ilgili oldukça yenilikçi çalışmalar yürütülmektedir. İlerleyen yıllarda cerrahisiz çözümler ile de karşılaşabiliriz.